Yeni yılda yeni merhaba ve Aşure tarifi

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Biz bloga birşey yazmazken, çok şey değişti hayatımızda; ev, iş ve en önemlisi minik prensesimiz girdi hayatımıza. 3 aylık oldu bile:)

Şimdilik kızımla evdeyiz, doğum izninin tadını çıkarıyoruz anne-kız. Napalım, napalım derken yeni tarifler denemeye ve yığınla yemek-pasta-bebek bloglarını takip etmeye başladık.



İlk tarfimiz, internet, arkadaşım Mine ve ailemden aldığım tüm tariflerin harmanı ile yaptığım aşure;
Malzemeler
2 su bardağı aşurelik buğday
1 su bardağı nohut
1 su bardağı kuru fasulye
1/2 su bardağı pirinç
1 su bardağı kuru kayısı
1 su bardağı kuru incir
1 su bardağı kuru üzüm
3 yemek kaşığı kuş üzümü
3 yemek kaşığı portakal kabuğu
1 yemek kaşığı bal
1-2 yemek kaşığı nişasta (nişasta isteğe bağlı. Aşurenin kıvamlı, katı olmasını istiyorsanız, nişastayı suda çözüp, pişerken aşureye ekleyebilirsiniz)
5 Su Bardağı Tozşeker
15 Su Bardağı Su

Üzeri için
Nar taneleri
Kuş üzümü
Hindistan Cevizi
Fındık
Tarçın
Ceviz

Tarifi
Buğday,fasulye,nohut ve kuru üzümü yıkayıp ayrı ayrı kaplarda bir gece önceden ıslattım.
Ertesi gün buğdayı süzüp büyük bir tencereye aldım.15 Su bardağı su ekleyip, tencerenin kapağını kapatıp 30 dakika kadar kaynattım. Üzerinde biriken köpüğü bir kevgir yardımıyla almaya çalıştım. Pirinci yıkayıp süzdüm ve buğdaya ilave ettim.
Fasulye ve nohutu süzüp düdüklüde yaklaşık 30'ar dakika pişirdim.
Buğday taneleri iyice yumuşayıncaya kadar kısık ateşte arasıra karıştırarak pişirmek gerekiyor. Burada kişinin tercihi önemli, çok pişmiş, az pişmiş, nasıl seviyorsanız ona göre sonraki adıma geçmeli. Buğday piştikten sonra tozşeker,süzdüğüm nohut- kuru fasulyeyi ve balı ekledim.
Portakalın kabuğunu ince ince doğrayıp karışıma ekledim.
Kuru üzüm, kuş üzümü ve kuru kayısıyı ilave edip karıştırdım (daha önceden yıkayıp doğarmıştım).
Eğer çok katı olursa kaynamış su ekleyebilirsiniz (yaklaşık 2 bardak ekledim).
Birkaç taşım kaynattıktan sonra inciri ekleyip altını kapattım.
Sıcakken kaselere boşlatmak gerekiyor ve bir müddet bekledikten sonra aşureler süslenmeye hazır:) Dilediğiniz gibi süsleyebilirsiniz.

Çıralı Tatili 2010 (2)

Bir yılın yorgunluğunu atmak ve günlük stresten uzaklaşıp tazelenmek amacıyla çıktığımız tatilimizde Odile otele yerleştik. Yemyeşil dağ ve masmavi denizin ortasında muhteşem bir doğası var.
Karetta Karettaların yumurtlama alanı olmasından dolayı koruma altına alınan Çıralı sakin, temiz ve doğal kalabilmiş. Geceleri sahildeki mekanlarda ışıklandırılmaya izin verilmiyor, bu sayede yıldızları ve denize vuran ay ışığını dalga sesleri eşliğinde izleyebildik. Kilometrelerce uzun sahili ve yüzerken balıkların eşlik ettiği berrak denizi muhteşemdi. Ancak bizim için bu tatilin unutulmazı Karetta Karettalardı. Hem yumurtlamaya geldiklerinde karşılaşmamız hem de yüzerken 2 metre altımızdan geçmeleri güzel bir sürpriz oldu.
Tatilin bombası ise Erkan'ın Ulupınar'da düşmesi sonucu yine Kemer'e hastanaye gitmemizdi. Bu bizim için bir klasik:P Neyseki morluk ve şişliklerle atlattı.

Çıralı Tatili 2010 (1)

Uzun zamandır bloğumuza yeni bir konu eklememiştik. Bu suskunluğa hoşça vakit geçirdiğimiz son tatilimizden izlenimlerimizle son verelim.

İstanbul'dan Cuma akşamı iş çıkışında Ankara'ya doğru yola çıktık. Antalya öncesi mola yerimiz Tansel Abla'nın (Pınar'ın ablası) Mamak'taki evi oldu. Haftanın yorgunluğundan kurtulmak ve birazda Ankara'yı gezebilmek için elimize geçen bu fırsatı Almanya-Arjantin Dünya Kupası Çeyrek Final maçını kaçırmak pahasına değerlendiriyoruz :) İlk önce Türkiye'nin en büyük kentsel parkı olan Harikalar Diyarı'na geliyoruz. Bir çok çizgifilm, animasyon ve masal kahramanlarının büyük boyutlardaki maketlerinin bulunduğu Masal Adası insanı çocukluğuna geri döndürüyor. Özellikle uzaklardan dahi sizi selamlayan Gulliver gerçekten çok etkileyici. Bu kadar gezi yeter sırada uğruna maçı sattığım piknik var :) Fotoğraf makinemizin pilinin bitmesi nedeniyle, maçı izlemek yerine pikniğe gelmenin ne kadar iyi bir fikir olduğunu ispatlayamıyorum maalesef :)

Pazar günü sabahın altısında Ankara'dan Antalya'ya doğru hareket ettik. Afyondaki İkbal Tesislerinde yaptığımız kahvaltı sonrasında artan enerjimizle:) saat 12 olmadan Antalya'ya vardık. Yol yapım çalışması nedeniyle yavaşlayan trafikte Hayvanat Bahçesi tabelası dikkatimizi çekti. Ani bir kararla oraya gitmeye karar verdik. Aslında çok çeşitli hayvan kafesleri olmasına rağmen havanın sıcak olması nedeniyle özellikle yırtıcı hayvanların çoğunu göremedik. Ancak yine de doyurucu olduğunu söyleyebilirim.

Bu kısa aradan sonra çok fazla oyalanmadan asıl hedefimiz olan Çıralı'ya ulaştık. Artık uzun zamandır beklediğimiz tatilimize başlayabilirdik.

Nisan'da piknik başkadır...

Bahar geldi, piknik sezonu açıldı. Ancak havalar henuz ısınmadı. Peki bu bizim gibi, bütün kış boyunca mangal başında geçireceği zamanı hayal eden piknikseverleri engeleyebilir mi? Hayırrrrr.
Agaçlar yeşillenmeye yeni başlamış, yeşilin en açık tonları hakim henüz. Daha önceden hiç dikkatimizi çekmemiş olan bu ton, insana o kadar huzur ve mutluluk veriyor ki, havanın soğuğunu unutuyoruz. Şile yolundaki bu piknik yeri hemen gönlümüzü kazanıyor.

Hiç hazırlık yapmadan piknik yapılamayacağını düşünen varsa yandaki resimlere baksın ve istenince nelerin yapılabileceğini görsün :) Ne hafiften yağan yağmur ne de esen rüzgar bu seneki en güzel pikniğimize engel olamadı. Bir kez daha anladık ki yanınızda bulunması gereken tek şey sadece vaktinizi keyifle paylaşabileceğiniz arkadaşlarınız, özellikle de mangal konusunda deneyimli ve istekli bir kişi ki bu arkadaş bizim için Cem oldu :)

Haydi piknikçiler sezon açıldı...


Not: Yandaki resme maşallah diyerek bakmak da fayda var :)

Aşil Tendonu - 3

Yaklaşık 2 aylık alçı sürecinden sonra en sonunda tüm alçılardan kurtuldum. Ancak bu kadar uzun süre alçıda kalınca bacak kasları tamamen kayboluyor. Doktorların dediğine göre zayıflamanın olduğu sürenin iki katı kadar sürede eski haline gelirmiş. Bu nedenle sanırım 4 aylık bir süreye ihtıyacım var.

Bu aşamada fizik tedavi, hem tendonu mümkün olduğu kadar uzatmak hem de kasları güçlendirmek adına gerekli bir süreç. Fizik tedavi seanslarında önce 40 dakika kadar akım verilerek kaslar suni olarak çalıştırıldı. Akabinde whirlpool (girdap banyosu) ve bilek/ayak hareketleri yapıldı. En sonunda yürüme egzersizleri ile eskiye dönmeye çalışıldı.

Şu an ameliyat olalı yaklaşık 3 ay oldu. Henüz tüm hareketleri tam olarak yapamıyorum. Örneğin parmak ucunda yükselemiyorum. Bir de ilk zamanlarda bilekte şişlik ve kızarıklık oluşuyordu. Özellikle yürüdükten sonra akşam artıyordu. Alçılar çıkarıldıktan sonra öğle ve akşam buz tedavisi uygulayarak ödemi azaltmaya çalıştık.

Neticede tamamen iyileşme için 6 aylık bir süreç gerekiyor. Önemli olan morali yüksek tutup doktorun dediklerini eksiksiz olarak yapmak. Unutmayın David Beckham'ında aşil tendonu yırtıldı. Demek ki neymiş aşil tendonu yırtığı ünlülerin de başına gelen bir şeymiş :)

Son olarak, bu olaydan sonra aşil tendonu yırtığı ve kopmasıyla ilgili bir sürü yazı ve makale okudum. Makalelerde gördüm ki, yırtık alçı ile de iyileşebiliyor. Ancak tekrarlama riski ameliyata göre 10 kat kadar fazla. Alçı ile tedavi olan hastaların %20sinde yırtığın tekrarlandığı gözlenmiş. Ama şu an tekrar karar vermem gerekse, sanırım bu sefer ameliyat olmamayı tercih ederim.

Başta eşim, annem ve babam olmak üzere bu zor süreçte bana yardımcı olmaya çalışan ve çiçek gönderen herkese çok teşekkürler...

Aşil Tendonu - 2


Aşil tendonumda oluşan yırtıktan sonra ona yakın doktordan aldığımız gürüşler neticesinde ameliyat olmaya karar vermiştik. Ameliyattan sonra maalesef operasyon yeri enfeksiyon kaptı. Bu nedenle alçı yerine 10 gün kadar atel ile bacağı sabitlemek zorunda kaldık. Daha sonra uzun alçıya alındı.

Toplam 4 haftalık atel ve uzun alçı sürecinden sonra 2 haftalık kısa alçıya geçildi. Aynı zamanda ayak 90 dereceye çekilerek tendonun yavaş yavaş uzatılması ve açılması amaçlandı. Bu süreçte tamamlandı çok şükür. Daha sonra fizik tedaviye başlandı. Bunu da bir sonraki yazımda anlatacağım.

Ben bu olayı yaşadıktan sonra süreçle ilgili internette çok araştırma yapmıştım . Ancak sadece olayın nasıl gerçekleştiğini anlatmışlardı. Tedavi ve iyileşme süreci ile ilgili doyurucu bir yazı bulmamıştım. Bu nedenle elimden geldiğince süreci ayrıntılı anlatmaya çalışacağım. Aşil Tendonu yazı dizim tüm tendonu yırtılanlara ve kopanlara itaf olunur :)

Aşil Tendonu - 1

Uzun bir aradan sonra farklı bir konu ile merhaba. Erkan basket oynadığı esnada aşil tendonu yırtıldı. Apar topar doktora gittik. 6 hafta alçıda kalacak (%80 yırtık), 1 ay fizik tedavi görecek dedi. Biz de durumu kabullenip eve döndük. Geçmiş olsun için arayan akraba ve arkadaşarımızın ısrarı üzerine başka doktorlara da gittik. Bu ölçekte yırtığın ameliyatsız iyileşmesinin mümkün olmadığını söylediler. Emin olmak için alçılı bacağın MR' ını yeniden çektirdik, sonuç değişmedi. Ameliyat!!! Bunun sonucunda öğrendiğim tek şey, ciddi bir probleminiz varsa asla tek doktora güvenmeyin. Birkaç doktordan fikir alınmalı.

Geçtiğimiz Çarşamba, Hisar hastanesinde Prof. Dr. Teoman ve Dr. Tibet Bey' in katıldığı başarılı bir operasyon geçirdik. Şu an evdeyiz. Erkan istirahat ediyor. İnşallah iyileşme sürecini güzel geçirecek ve eskisinden daha sağlıklı olacak.
 

Design in CSS by TemplateWorld and sponsored by SmashingMagazine
Blogger Template created by Deluxe Templates